Türk Ceza Hukuku siteminde yargılama, ilk derece mahkemeleri olan Sulh Ceza-Asliye Ceza-Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından yürütülmektedir. Şahısların işlemiş oldukları suçların ağırlığına göre kanunda da belirtildiği üzere yargılama bu ilk derece mahkemelerinden birinde yapılmaktadır.
Türk Ceza Kanunu, hangi suçun hangi mahkemede görüleceğini belirlemektedir. Örneğin “kasten yaralama suçu” Asliye Ceza Mahkemelerinde görülmekte iken, “basit kasten yaralama” yani ufak müdahalelerle giderilebilecek olan, hayati tehlike arz etmeyen yaralamalara ilişkin davalar Sulh Ceza Mahkemelerinde görülmektedir.
Hepinizin bildiği gibi suç işlediği iddia edilen bir kişinin, hiç ceza almayabilecekken bir avukat yardımı almadığı ve kendini iyi savunamadığı için çok uzun süreli cezalar alabildiği bilinen bir gerçektir. Maalesef ülkemizde aynı nitelikte olan suçlara ilişkin farklı bir kişi hiç ceza almaz iken, savunması kötü olan başka bir kişi uzun süreli hapis cezası veya yüksek miktarda para cezası alabilmektedir. Bu yüzden suç işlemiş olan veya suç işlediği iddia edilen herkes savunmasına çok önem vermelidir. Savunma profesyonel bir iştir.
Alınacak ceza, Hakimin takdiri ile belirlendiği için, olay yerindeki ifadelerden, delillerden, şahitlerin söylediklerinden karakoldaki, savcılıktaki ve mahkemedeki ifadelerden ve hatta hal ve davranışlardan hareketle belirlenecektir. Ceza davalarında mutlaka kanunlar, yönetmelikler, içtihat kararları ve mahkemelerdeki örnek davalar çok iyi bilinmelidir. Bu yüzden ileride telafisi mümkün olmayacak sonuçlarla karşılaşmamak için haklarınızı iyi koruyabilecek, her aşamada yanınızda olabilecek bilgili, anlayışlı iyi bir avukata ihtiyacınız vardır. Hukuk büromuzda bu konuya çok dikkat etmekteyiz.
Cezai suçları tanımlayan hukuk devleti olan ceza hukuku şüpheli kişilerin yakalanmasını, ücretlendirilmesini ve yargılanmasını düzenler ve hükümlü suçlulara uygulanan cezaları ve tedavi biçimlerini düzeltir.
Ceza hukuku, örgütlü toplumların bireysel çıkarların güvenliğini koruduğu ve grubun hayatta kalmasını sağladığı araçlardan sadece bir tanesidir. Ayrıca aile, okul ve din tarafından aşılanan davranış standartları vardır.
Ofis ve fabrika kuralları; sıradan polis güçlerinin uyguladığı sivil yaşam düzenlemeleri; ve tort eylemleri yoluyla sağlanan yaptırımlar.
Ceza hukuku ile hukuk arasındaki ayrımın gerçek bir hassasiyetle çizilmesi zordur. Ancak genel olarak gerçek mağdur bir birey olmasına rağmen bir suçun halka karşı bir suç olarak algılanmasına karşın bir suçlamanın özel bir yaralanma olduğu söylenebilir.